YÖK, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte, isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı.
6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketinin Yüksek Öğretim Kurulu, üniversiteler için yeni bir karar almıştı.
Buna göre üniversite öğrenciler için, açıklanacak yeni karara kadar uzaktan eğitim modeline geçilmişti.
Prof. Dr. Erol Özvar, Yükseköğretim Kurulu Başkanının açıklaması şu şekilde: “Ülkemiz, Şubat ayının başında tarifi mümkün olmayan bir acı yaşamıştır. Bundan yaklaşık 2 ay önce gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen felaket sebebiyle kaybettiğimiz vatandaşlarımızın kederini, bugün de derinden hissediyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum. Bütün depremzedelere ve aziz milletimize geçmiş olsun.
Tüm İslam alemini birbirine yakınlaştıran, içinde bulunduğumuz bu mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ramazanın getirdiği bereket, huzur ve mutluluk ile bu zorlu günleri de aşacağımıza gönülden inanıyorum. Yaşadığımız süreci, devletimiz ve milletimizin el ele vererek, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde aşma gayretine şahit olduk. Yükseköğretim Kurulu olarak, bizler de, depremin etkilerini azaltmak ve yaraları sarmak için devletimizin bütün kurumlarıyla birlikte çaba gösterdik ve halen gösteriyoruz.
Depremin ilk gününden bu yana, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, AFAD, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ve İçişleri Bakanlığı gibi kurumlarla iş birliği içerisinde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bildiğiniz gibi, üniversitelerimizin yurtlarını depremin hemen sonrasında, depremden zarar gören vatandaşlarımıza tahsis ettik. Yurtlarımız bu aşamada gerek barınmada gerekse de diğer temel ihtiyaçların karşılanmasında çok önemli bir hizmet sunmuş ve depremin ilk etkilerini ortadan kaldırmada önemli işlevler görmüştür.
Bugüne kadar deprem bölgesindeki ve çevre illerdeki üniversitelerimiz, AFAD ile koordineli bir şekilde, depremzedelere barınma, yemek ve sağlık hizmetleri sağlamıştır. Yurtların yanı sıra, üniversitelerimizin diğer imkanları da depremzedelerimizin acil ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli rol oynamıştır.
Belirli üniversitelerimizde de, depremzedelerimizin barınma ve temel ihtiyaçlarına yönelik destekler sürmeye devam etmektedir. Yine deprem sonrasında kentlerimizin yeniden inşa edilmesinde ve toplumun rehabilitasyonunda bilim insanlarımızın çok kritik rolleri vardır. Yükseköğretim kurumlarımız bu zor dönemde, üzerine düşen sorumluluğun gereklerini yerine getirmeye devam etmektedir.
Üniversitelerimizin, öğrencilerimizin, akademik ve idari personelimizin güncel durumunu da bu vesileyle sizlerle paylaşmak isterim. Türkiye’deki açıköğretim hariç toplam 4 milyon 187 bin yükseköğretim öğrencisinin yaklaşık 676 bini deprem illerinde ikamet etmekte veya o illerde kayıtlı durumdadır. Dolayısıyla yükseköğretim sistemindeki her altı öğrencimizden birinin depremden doğrudan etkilendiğini söyleyebiliriz.
Öğrencilerimizle birlikte bölgede yer alan ve depremden doğrudan zarar gören 18 üniversitemizde görev yapmakta olan yaklaşık 17 bin akademisyenin de yaşanan felaketten doğrudan etkilendiğini hatırlatmamız gerekmektedir. Deprem bölgesinde bulunan üniversitelerimizde görev yapan idari personel sayısı ise yaklaşık 30 bindir.
Toplam 1.589 öğrencimizi yaşanan bu büyük felakette kaybetmiş olduğumuzu üzülerek sizlerle paylaşıyorum.
Depremde 148 akademik ve idari personelimiz de hayatını kaybetmiştir. Vefat eden tüm öğrencilerimize ve personelimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.
30 Mart 2023 günü itibarıyla 11 ilde bulunan 18 üniversitemizin yerleşkelerindeki bina hasar durumuna bakıldığında ise 4 binanın yıkık, 127 binanın ağır hasarlı, 427 binanın orta ve az hasarlı ve 642 binanın hasarsız olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte, kampüslerimiz genel olarak şehirdeki diğer birçok kurum binalarına göre daha iyi durumdadır ve birçok yerde kamu hizmetleri bu kampüslerimiz aracılığıyla koordine edilmektedir.
Bildiğiniz gibi, Yükseköğretim Kurulu olarak, devletin diğer kurumlarıyla birlikte depremin etkilerini azaltmak ve yaraları iyileştirmek için büyük çaba göstererek birtakım tedbirler aldık. Yükseköğretim Kurulu olarak 17 Şubat 2023 tarihinde; Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle 2022-2023 Akademik Yılı Bahar Döneminde eğitim ve öğretimin uzaktan öğretim yöntemi ile yürütülmesine ve Nisan ayında konunun yeniden değerlendirilerek kamuoyu ile paylaşılmasına karar vermiştik.
Yükseköğretim Kurulu olarak 30 Mart 2023 itibarıyla, 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı Bahar Dönemine ilişkin aldığımız yeni kararları bugün sizlerle paylaşmak üzere tekrar huzurlarınızdayım.
Bu kararları alırken hem şu ana kadar aldığımız kararları hem de ülkemizin mevcut koşullarını, paydaşlarımızın ve öğrencilerimizin taleplerini dikkate aldık. Ayrıca depremin doğrudan etkilediği illerdeki üniversitelerimizin hususiyetleri ve şartlarının gerektirdiği esneklikleri de tanıdık.
Buradan, gerek deprem felaketinin ardından göstermiş oldukları fedakarlıklar gerekse de uzaktan eğitim sürecinde sergiledikleri özveri ve sabır ile bizleri gururlandıran öğrencilerimize de bu vesileyle teşekkür etmek isterim.
Şimdi aldığımız kararları sizlerle paylaşıyorum:
03.04.2023 tarihi itibarıyla 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar dönemine mahsus olmak üzere,
1. Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,
2. Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,
3. Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6 ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla %30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,
4. Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,
5. Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,
6. Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) "şeffaflık ve denetlenebilirlik" ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,
7. Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine,
8. Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu olarak bütün çabamız, ülkemizin yeniden inşasına ve yaraların sarılmasına azami katkıyı sunmaktır. Aldığımız kararların yükseköğretimin tüm paydaşlarının beklentilerine makul bir cevap vereceğini düşünüyor ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Konuşmamı burada sonlandırırken, tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum. Tedavisi sürmekte olan depremzedelerimize şifa, depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum.”