Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Merkez İlçe Kongresi için geldiği Isparta’da hükümete yüklendi. Babacan; “Hukuk, medya, bürokrasi ve koskoca bir devlet, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar çukuruna düşürülmüştür. Bu 3Y çukurundan çıkmak zorundayız” dedi.
Deva Partisi’nin 1’nci Olağan Merkez İlçe Kongresi dün Iyaş Park Kongre ve sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın da katıldığı kongreye CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Refah Partisi temsilcileri de katıldı. Divan Başkanlığını Meltem Güller’in seçildiği kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Merkez İlçe faaliyet raporu Busenur Alparslan tarafından okundu ve oy birliği ile kabul edildi. Mali raporun da okunması oylanmasının ardından Kurucu Merkez İlçe Başkanı Ahmet Taylan ve İl Başkanı Şayeste Özer Ceylan birer konuşma yaptı.
ISPARTASPOR ATKISIYLA ÇIKTI, DEMİREL’İ UNUTMADI
Ardından kürsüye boynunda Ispartaspor atkısıyla çıkan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, konuşmasına 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i anarak başladı. Babacan, “Merhum Süleyman Demirel İslamköy’den başlayan yolculuğunu siyasi tarihimize 40 yıllık bir iz bırakarak noktaladı. Anadolu halkının gönlünde taht kuran değerli bir siyasetçiydi. Merhum Demirel’i sizlerin huzurunda bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum” dedi.
VATANDAŞA KORKU EGEMENLİĞİSUÇ ÖRGÜTÜNE ÖZGÜRLÜK
Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Babacan, “Bir süredir ülkemizin gündeminde vahim iddialar var. Suç örgütünün başındaki şahıs tüyler ürperten iddialar ortaya atıyor. Vatandaşlarımızda endişe içerisinde bu gelişmeleri izliyor. Bu ülkeyi yönetenler vatandaşlarımızı korku egemenliğine hapsetmiştir. Bu ülkeyi yönetenler suç örgütlerine geniş bir özgürlük alanı açıyorlar. Hukuka uymamayı marifet gibi anlatanların Cumhurbaşkanı tarafından korunup kollanmasının yakıcı yansımalarını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
KİRLİ SİYASET ANLAYIŞI
Türkiye’de kirli bir siyaset anlaşının hakim olduğunu ileri süren ve bu sorunun temel bir sorun haline geldiğini kaydeden Babacan, “Sorun kirli bir siyaset alışkanlığının varlıdır. Sorun kirli siyaset alışkanlığının yargı bağımsızlığına yansımasıdır. Sorun basın özgürlüğüne ağır bir darbe vurulmasıdır. Yargı sus pus. İşin en başındakiler, ülkeyi yönetenler sus pus. İddialara cevap verecekleri yerde, devletin bekası bahanesine sığınıyorlar. Bu ülkenin bekası mafyayla, suç örgütleriyle iş birliği yaparak sağlanamaz. Eğer derdiniz, gerçekten bu ülkenin bekası ise hukuku tesis ederek bunu sağlayabilirsiniz. Vatan sevgisini istismar edip, gerisi teferruattır diyerek mafyayla işbirliği yapmak vatanı sevmek değildir” diye konuştu. Konuşmasında ilk meclisten örnekler veren Deva Partisi Lideri Ali Babacan, “İlk meclisimiz 1920’de kuruldu. Cephede kurtuluş savaşı verilirken ilk meclisimiz her gün açıktı. Kararlar alınıyordu. O dönemde eleştirenler çıktı. Cephede savaş var siz, meclis topluyorsunuz diye. Ama o dönemin sağ duyulu insanları, bizim cephedeki en büyük gücümüz hukukun tesis edilmesidir diyerek meclis çalışmalarını aksatmadı” bilgisini verdi.
AKLA HAYALE SIĞMAYACAK İLİŞKİLER AĞI
Hukuk devletinin dışına çıkmanın hiçbir mazereti olamayacağını da dile getiren Babacan, “Hukuk devleti çerçevesinden çıkmanın hiçbir mazereti olmaz. Cumhurbaşkanının talimat verip meclisin yapamayacağı ne var? Kurallı bir yönetim anlayışının hakim olması lazım. Suç örgütleri, siyasetçiler, medya mensupları arasında akla hayale sığmayacak bir ilişkiler ağı kurulmuş. Ortada devlet içi kliklerden söz ediliyor. Ortada milyon dolarlar havada uçuşuyor. Gittiğimiz her yerde vatandaş işsizim diyor, açım diyor. Ama bir yandan milyon dolarlar havada uçuşuyor” dedi.
BASIN ÖZGÜR DEĞİLSE DEMOKRASİ İŞLEMEZ
Babacan, “Büyük bir medya grubu siyasi bir talimatla el değiştirmiş. Bu işin finansı da siyasi bir talimatla sağlanmış. Bu arada milletimiz fakirleşmiş, vatandaş yatağa aç yatıyor, kimsenin umurunda değil. Basını susturmuşlar, yargıyı susturmuşlar, menfaat ilişkileri kurulmuş, basının çetelerle iş tutuğu bir yerde demokrasi olmaz, hukuk olmaz. Basın özgür değilse demokrasi işlemez. Özgür basın hayat kurtarır” şeklinde konuştu. İsim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu eleştiren Babacan, “İki kere canlı yayına çıktı. İddialarda adı geçen gazeteci de o yayında. Kumpasa bakın. Tüm halka karşı bir kumpas kuruluyor. Soru soranda iddiaların içinde, cevap verende iddiaların içinde. Tiyatro oynuyorlar” dedi.
HALKIMIZ BU REZİLLİĞE LAYIK DEĞİL
Konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Deva Partisi Lideri Ali Babacan, “Sayın Erdoğan, siz bu yükü taşımaya devam edecek misiniz?” diye sordu. Babacan, konuşmasında “Ortada dolaşan iddialar, rakamlar bu milletin alın teridir. Kimse babasının parası ile bu işleri yapmıyor. Bu paralar bu milletin, bu devletin parası. Halkımız bu rezilliğe, bu hukuksuzluğa layık değil. Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını, suç örgütlerine peşkeş çekemezsiniz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Herkesi sustursanız, bizi susturamayacaksınız” ifadelerini kullandı.
SİYASAL ŞİDDET YENİDEN CANLANDI
Türkiye’de siyasal şiddetin yeniden hortlatıldığını söyleyen Babacan, HDP İzmir İl Binasına yapılan ve bir kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı da hatırlatarak “Ülkede şiddet konuşuyor. Türkiye’yi bir siyasi partinin il binasında gündüz gözüyle cinayet işlenen bir ülke haline getirdiler. Siyasal şiddet her sokak başında karşımıza çıkıyor. Bu hükümet siyasal şiddeti yeniden diriltti. 1990’larda bilirdik bu işleri ama uzun süredir böyle şeyler görmüyorduk, duymuyorduk. Siyasetin dili siyasal şiddete ortam sağlıyor” dedi.
İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e Rize’de yapılan saldırı girişimi de hatırlatan Babacan, “Bir siyasi partinin Genel Başkanı Rize’de şiddet girişimi ile karşı karşıya kaldığında, ülkenin güvenliğinden sorumlu Cumhurbaşkanı ne dedi? ‘Daha bunlar iyi günleriniz’ dedi. Şiddete ortam sağlayan, iklim sağlayan bir duruş var. Bir ülkede devletin kodları yukarıdan aşağıya şekillenir. En tepede demokrasiyi hiçe sayan bir yaklaşım varsa, adalet anlayışı bittiyse o ülkedeki kurumların hareket alanları daralır” diye konuştu.
“BİR EYY NARASI DA MAFYAYA ÇEKİN”
Deva Partisi Lideri Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Derhal ama derhal siyasal şiddete karşı sağlam bir duruş ortaya koyun. Sizin naralarınızı çok duyduk. Çok konuda net bir duruş koyduğunuzu da gördük. –Eyy- naralarıyla ona buna ayar vermeye çalıştığınızı biliyoruz. Bir –eyy- narası da şu çeteye, mafyaya çekiverin ne olur. Size tavsiyede bulunuyorum. Bir ülke hukuk devleti olacaksa en tepedeki kişinin masaya vurup ‘ben hukuk devleti isterim’ demesi lazım. Bunu gerçekten diyebilmesi lazım” şeklinde konuştu. Hükümeti ekonomi politikaları üzerinden de eleştiren Babacan, “Memlekette sonuçlar ortada, işsizlik artıyor, yoksulluk intiharları var artık bu ülkede. Sözde ülke büyüyecekti. Yetkiyi verin sorunlar nasıl çözülecek görün diyordu. Türkiye büyümedi, Türkiye zayıfladı. Ama üç beş zengin büyüdü. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele edeceğim diyerek iktidara geldiniz. Ama Türkiye’yi yine 3Y çukuruna düşürdünüz. Buna hakkınız yok. Hukuk, medya, bürokrasi ve koskoca bir devlet o çukura düştü. Sistem çürüyor” ifadelerini kullandı.
VAHİM TABLONUN ALTINDA ERDOĞAN İMZASI VAR
Merkez Bankası rezervinin eksilere indiğini ileri süren Babacan, “Biz yıllarca ak akçe kara gün içindir dedik. Merkez Bankası rezervini 27 milyar dolardan 136 milyar dolara çıkardık. Türk lirası yedek akçelerini de sıfırladılar. Türkiye’nin ekonomik savunma sistemleri sıfırlanmış durumda. Ne olacak ilerleyen dönemde; olası tüm piyasa hareketlerinde dış güçler bize saldırıyor diyecekler. Sen savunma mekanizmanı eksiye düşür, sonra dış güçler de… Yok öyle yağma. O iş bitti artık kimse yutmuyor. Ekonomi, demokrasi hukuk çok berbat duruma düştü. Bu vahim tablonun altında ise Erdoğan’ın imzası var” dedi.
İŞTE MERKEZ İLÇE YÖNETİMİ
Konuşmaların ardından yapılan seçimlerde kongreye tek liste ile giren kurucu merkez ilçe başkanı Ahmet Taylan, güven tazeledi.
Ahmet Taylan Başkanlığında oluşan Merkez İlçe Yönetiminde şu isimler var; “Buse Nur Alpaslan, Hidayet Sayım, Lütfü Toksöz, Gamze Nalçacı, Bilal Türk, Hediye Nur Topuz, Ömer Kaya, Mehmet Akçay, Furkan Duman, Giray Salman, Mehmet Turan, Muhammed Burç, Hasan Kayış, Enis Sökmen, Ayşenur Büyükkal, Ayşe Kartal, Mehmet Has, Muhlise Meral Tezcan, Ayşe Ünal, Hasan Tufan” (HABER: BORA TÜFEKLİ)