Süleyman Demirel Üniversitesi, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi emekli öğretim üyesi ve Su Enstitüsü kurucusu, Sulak Alanlar ve Sulak Alanların Korunması üzerine çok sayıda çalışması bulunan Limnolog Dr. Erol Kesici, Demokrat’a yaptığı açıklamada: “Eğirdir’de yıllardır çözümlenmeyen sorunun nedeni yağışlar değil alınmayan ve bilinen önlemler. Dağın eteği karların birikim alanıdır. Yamaçtan alınan topraklar, aynı diş etlerinin çekilmesi örneği gibidir. Yıllarca dile getirdik, dağın eteğindeki şevi kaldırmayın ve oynamayın diye. Gelmiş olduğumuz noktada durum ortada” dedi.
5 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilen Eğirdir Göl’ü yakın bir zamanda tarih kitaplarında Eğirdir Çölü olarak yerini alacak. Siyasilerin seçim, vatandaşın ise geçim derdine düştüğü şu günlerde göl ne yazık ki kimsenin umurunda değil. 365 gün öncesine döndüğümüzde gölün 52 santimetre daha düştüğü ortaya çıktı.
Isparta’da Demokrat Gazetesi başta olmak üzere sadece bazı basın yayın kuruluşlarının dikkat çektiği Eğirdir Göl’ü yerini çölleşmeye bıraktı. Son yıllarda suyu hızla çekilen ve kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olan Eğirdir Gölü, geçen yılla kıyaslandığında 52 santimetre daha düşük seyrediyor. Eğirdir ve Kovada Gölü Çevre Koruma Birliğince (EKO-BİR) tarafından yapılan ölçümlemede Eğirdir Gölü su kotu 914,97 Metre olarak ölçüldü.
EKO-BİR Müdürü Süleyman Can konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “2 Mart’ta yapılan ölçüme göre 6 cm yükselme meydana geldi. Son zamanlarda yağan yağışların faydası olsa da geçen yıl 22 Mart 2022 de yapılan ölçümde gölümüz 915,49 Metre imiş ve geçen yıla göre 52 cm. daha düşük seviyede seyrediyoruz” dedi.
7 RENKLİ GÖL OLARAK BİLİNİYOR
"Yedi renkli göl" olarak da adlandırılan Eğirdir Gölü, bu unvanını gün içerisinde rüzgar ve ışık nedeniyle suyunun mavi ve yeşilin farklı tonlarına bürünmesine borçlu. Yakın bir tarihte göl olma unvanını kaybedecek olan Eğirdir, ne yazık ki renkleriyle de vedalaşacak.
SORUN YAĞIŞLAR DEĞİL ALINMAYAN ÖNLEMLER
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Demokrat’a yaptığı değerlendirmede: “Eğirdir’de yıllardır çözümlenmeyen sorunun nedeni yağışlar değil alınmayan ve bilinen önlemler. Dağın eteği karların birikim alanı. Yamaçtan alınan topraklar, aynı diş etlerinin çekilmesi örneği(yıllarca dile getirdik, dağın eteğindeki şevi kaldırmayın -oynamayın diye) .
İlk yapım sırasında da getirmiş olduğumuz bilim insanlar(20 yıl önce) burada kalıcı kar yağışları olduğunda ( 10-15-aylık) yavaş yavaş eriyen karla ve yağış toprak kaymalarını artırır . Dinleyen oldu mu hayır! İlk defa mı karşılaşılmakta, sıklıkla karşılaşılan durum. Evlerin içerisine kayalar girdi. Araçlara zarar verdi. Hep beyanatlar verildi, geçildi. İlla daha tehlikeli durumlar mı yaşansın, köklü çözümler için! Dağın şevi -bayırı ve yamacıyla oynamak ne kadar tehlikeli olduğu tekrar yaşandı üzücü.. Burası aynı zamanda gölün yatağı” dedi. (Tuna Ünal)