Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM), Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) binasında düzenlenen ocak ayı ihracat verilerinin açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, 2023 yılı ihracat hedefine ulaşmasının, kararlılıkla devam etmeleri ve gerekenleri yapmaları halinde hayal olmayacağını söyledi.
ABD'nin, dünyanın en büyük ekonomisi olduğuna dikkati çeken Zeybekci, şöyle devam etti:
"İhracat hedefimizi gerçekleştirmede ABD'yi örnek alıyoruz. ABD bunu nasıl başarmış Bakıyoruz, dört temel alan üzerinden bunu başarmış. Bir, ham maddeye önem vermiş, iki, enerji kaynaklarını ileriye yönelik olarak planlamış, üç, tüketim alışkanlıklarına hakim olmuş, dördüncüsü ise tüketim kanallarını belirlemiş. Türkiye olarak biz de bu dört alanda etkiliolacağız; enerji, ham madde, tüketim alışkanlıkları ve tüketim kanalları."
Türkiye-Japonya serbest ticaret anlaşmasının çerçevesinin mart ayı sonuna kadar belirleneceğini anlatan Zeybekci, 1 Haziran itibarıyla müzakerelerin başlayacağını anlattı.
Ekonomi alanında ilk "her şey serbest ticaret anlaşması"nın, Singapur'la yapılacağını dile getiren Zeybekci, Malezya ile bazı alanlarda görüş farklılıkları olduğunu ve bu ülkeyle nisan ayında anlaşma imzalanacağı bilgisini verdi.
Zeybekci, 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasından son derece rahatsız olduklarını, bunun iyileştirilmesi için çalışma başlatıldığını aktardı.
FAİZ ARTIRIM KARARI
Merkez Bankasının faiz artırım kararına da değinen Zeybekci, şunları kaydetti:
"Merkez Bankasının faiz kararları geçicici kararlardır, bunlar kalıcı faiz kararları değildir. Dikkat ettiyseniz Hazinemizin borçlanma senetleri ve hazır tahviller uzun vadeli faiz oranlarımızın biraz aşağı doğru gevşediğini görüyoruz. Sonuçta bunun iyi olacağını düşünüyorum. Hiç kimseülkede faizin artmasından mutlu olmaz, biz de olmayız.
Bu geçici tedbirdir, inşallah üretimi, kalkınmayı, istihdamı engellemeden, durgunluk yaratmadan çünkü faizlerin artması durgunluk sebebidir. Tedbirleri alırken Türkiye olarak bunların farkındayız. Bu anlamda merak etmeyin. Faiz artırmanın sonuçları iyi olmaz, kalıcı olursa iyi olmaz."
- "TL'nin yüzde 31 değer kaybının yüzde 15,6'sı 17 Aralık'tan sonra"
Nihat Zeybekci, Türk lirasının 13 ayda yüzde 31 değer kaybettiğini vurguladı.
Bu kaybın yüzde 15,6'sının, 17 Aralık 2013'ten sonraki süreçte yaşandığına işaret eden Zeybekci, şöyle konuştu:
"17 Aralık'a kadar Brezilya, Meksika, Arjantin, Güney Afrika, Polonya, Hindistan, Çin, Rusya gibiülkeler, Türkiye ile aynı çizgide, aynı paralelde. Yani FED'in piyasaya arz ettiği paradadaralmaya gitmesinin etkisiyle Türkiye, bu ülkeler sıralamasından ayrıştı.
Yani onlar yüzde 15-16, 20 ve 25 civarında, Arjantin yüzde 40'lar civarında değer kaybederken Türkiye 12, 13 oranında değer kaybı yaşamıştır. 17 Aralık'tan sonra Türkiye bir anda o ayrıştığı grubun içine dahil oldu, üzüldük. Unutulmaması gereken bir konu var, o ayrıştığı gruptan ayrışmasının da bir sebebi var. Türkiye kamu finansmanı ve kamu borçları anlamında o grubun tamamından iyiydi.
Türkiye, kamu borçlarının milli gelire oranı itibariyle Avrupa Birliği (AB) ülkesi 28 ülkenin 23 veya 24'ünden daha iyiydi. Almanya'dan bile yarı yarıdan daha iyiydi. Türkiye'nin herhangi bir riski yoktu. Türkiye'nin cari açıkla ilgili problemi vardı. Bunu da 2011'deki cari açığının 2012'de yüzde 6,2'ye, 2013'te yüzde 7'ye indirerek ki makul bir seviye, 2014 hedefi de yüzde 5,5.
Türkiyebeklenen hedefe doğru, o kutlu hedefe doğru giderken engellenmek istendi. Önü kesilmek istendi. Türkiye çok farklı bir ülke olarak yeniden eski günlere, enflasyonu, faizleri hepiniz biliyorsunuz. Bu süreci de Türkiye, hakkıyla çözer. Bu olaydan, güçlenerek çıkacak.
Ekonomimiz güçlenecek, demokrasimiz güçlenecek, hukuk sistemimiz güçlenecek, insan hakları, özgürlükler, evrensel standartlara bir an önce ulaşma gibi bizi bunlar hep kamçılayacak."
Daha sonra ihracata katkısı bulunan firmaların temsilcilerine birer plaket verildi.