Siyasette Koku Polemiği Sürüyor
Siyasette Koku Polemiği Sürüyor
Başkan Günaydın’ın gündeminde Ayazmana Mahallesini de etkileyen DOSB’den kaynaklı koku sorunu vardı. Günaydın, kokunun tek sorumlusunun 2006 programında yer almasına karşın parayı kullandırmayan Milletvekili Recep Özel olduğunu söyledi.
Isparta Belediye Başkanı ve MHP Belediye Başkan Adayı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın seçim çalışmalarına Ayazmana Mahallesinde devam etti. MHP İl Başkanı Nail Bayram, Merkez İlçe Başkanı Gürsan Taştekin, Ülkü Ocakları Başkanı Umur Güzerin’in de katıldığı mahalle toplantısında konuşan Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, mahalledeki sorunlardan birisi olan altyapı ve asfalt çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Günaydın, “Bu mahallemizin iki büyük sorunu vardı. Birincisi yollarımız kötüydü, bunlar yapıldı. Altyapısı yenilendi. Mahallemiz en iyi mahallelerimiz arasına girdi. Mahallemiz çok güzel oldu” dedi.
Isparta Belediye Başkanı Günaydın, bir diğer konunun da Deri Organize Sanayi Bölgesinden (DOSB) kaynaklanan koku sorunu olduğunu belirtti. Ayazmana Mahallesi ile birlikte 7 mahallenin koku sorununun DOSB’den kaynaklandığını ve bunun sorumlusunun da 2002-2007 yılları arasında milletvekilliği yapan ve halen milletvekilliği devam eden Recep Özel’e ait olduğunu söyledi.
DOSB’den kaynaklanan koku sorununun Özel İdareye ait olduğunu belirten Günaydın, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
HİÇBİR ŞEY YAPMADILAR
“Şimdi gelelim koku meselesine, bu koku Özel İdareye ait. Altımızda ne var, Deri Organize Sanayi Bölgesi var. Oradan bu kokular kimyasal olduğu için yayılıyor. Bu koku özel idarenin ve milletvekillerinin devreye gireceği bir çalışma. Yaptılar mı, hiçbir şey yapmadılar. Yaptıkları bir şey var. Nedir o? Isparta’da yalnız adaylar değil ya, yalancılık ordusu var.
DOSB’NİN KOKU DEĞERİ 13 BİN
Bu koku belediye başkanının tesisinden geliyormuş. Bu mahallemize oradan buraya nereden gelecek. Alttan geliyor, kimi kandırıyorsunuz. Koku birimi ölçüleri var bunun. Deri organizeye geldi, devlet ölçüm yaptı, 13 bin kb/metreküp koku değeri var. Bizim koku değerimiz ise 351 kb/metreküp. Bizim koku olayı damlama teknik sistemle azalttık. Koku değeri 1000 kb/metreküpten aşağı olursa koku yok deniyor. Zaten öteye gitmiyor, koku kayboluyor. Ama 13 bin olursa yedi mahallemize koku gidiyor, buraya da geliyor.
DOSB’NİN KOKUSU KİMYASAL
Bu bahar hissedeceğiz, ilkbahar kokularını alacağız. Gül çiçek hatta erik çiçeği kokularını bile alacaksınız. Bunun için uğraşıyoruz. Bu arada Deri Organize Sanayi Bölgesinde dört tane havuz var, bu havuzun kokuları hele karıştırıldığı zaman yayılıyor. Koku değeri 13 bin çünkü. Hem de kimyasal bir koku.
HERKES VAZİFESİNİ BİLMELİ
Biri binden aşağıya düşmüş. Bizim ki biyolojik koku, tehlikesi yok. Kimyasal kokunun tehlikesi de var. Allah korusun başka şeylere dönüşebilir. Benimle mevcut kokunun zerre alakası yok. Bunu özel idare yapması lazım. Herkes vazifesini bilmesi, yapması lazım. yaptılar mı? Yapmadılar.
MİLLETVEKİLİ RECEP ÖZEL ARMUT TAŞLAMIŞ
2006 yılında deri organizenin arıtma tesisi, hem de arıtmasıyla birlikte parasını devlet ödeyecek. 2006 yılında bu paralar devlet yatırımı olarak çıkarılmış ve devletin bu parayı deri organizecilere vermesi gerekli. O arada da 2002-2007 arasında milletvekili var, Recep Özel. Recep Özel armut taşlamış. Bu esnafa 9 milyon 800 bin lira kredi aldırdın halan ödüyorlar. Zaten bina yapacağız, taşınacağız diye tabiri caizse anası ağlamış. Çoğu da dericiliği bıraktı, yapmadı, azaldı. Nasıl milletvekilisin sen, armut taşlıyorsun boyuna. Şu anda bunları almış olsaydı dericilerimiz daha çok olacaktı.
BİRDE BEN İKTİDARIN MİLLETVEKİLİYİM DİYORSUN
O günden buyana derici esnafımız arıtma tesisini yapamamış. Recep Özel bunu yapmamış. Niye yapmıyorsun kardeşim, sen milletvekilisin. Birde ben iktidarın milletvekiliyim diyorsun. Senin ana vazifen kardeşim, neden bu adamlara yardımcı olmadın. Oturum yapıyor geliyor, Şükrü Başdeğirmen ile övüyor, övüyor sonrada ‘bu koku bizim kokumuz’ diyor. Bende diyorum ki elbette 2006’da çıkan parayı almadığın için esnafa Halkbankasından kredi aldığın için o günün parasıyla 9 milyon 800 bin lira o derici esnafını krediye boğduğun için halen adamlar kredi ödüyorlar. 2023’de kredileri bitecekmiş. O fırsatı değerlendirmiyorsun, koku benim kokum diyor.
ALLAH SÖYLETTİRİYOR, ‘KOKU BENİM KOKUM’ DİYOR
Bende diyorum ki, koku senin kokun, sen yapmadığın, yardımcın olmadığın için doğru söylüyorsun aferin sana koku senin kokun. Ne güzel Allah söylettiriyor, koku benim kokum diyor. Ben bunu halletmeye çalışacağım diyor. Sen bu kafayla bu bilgiyle, bu halka hizmet tutkusuyla, nerede tutku yok sıfır. Sen ne hizmet vereceksin. Bunu halledemeyen bir insan bu koku sorununu nasıl çözeceksin.
ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK
Birde Şükrü Başdeğirmen’i yanına alıp ‘bu koku bizim kokumuz, biz çözeriz’ diyor. ‘Sen şimdi yapıyorsun’ diyorlar, ‘sen niye yapmadın’ diye soruyorlar, özrü kabahatinden büyük. Bu tesis yapılmış ama üstüne tencere kapağı gibi kapatılacak kapak yapılması lazım. Bu kapağın 400 bin lirasını belediyeden istiyorlar, ben ödedim. 400’er bin lirada ITSO, dericiler ve özel idare karşılayacak. 1,6 milyon lirası da BAKA’dan çıkacak. BAKA’dan ben çıkarttım diyor, ben BAKA’da yönetim kurulunun ikinci derecede ptokolde gelen isimim. Sen zurnanın son deliğisin. O da ben yaptım diyor. Sen o 400 bin lirayı ödemeden buraya gelmişsin.
NİYE SATTIN ARKADAŞ?
ITSO olarak sen o parayı vermiyorsun, vermeyeceğiz diyorsun sen vazifeni yapmadan, iş yapmadan, yapmış olduğun binayı da batırdın, oturan yok orada. Herkes o binadan kaçıyor. Sonra çok büyük kıymetli arsan vardı. Doğalgaz firmasına Çünür’de benim yapmak üzere olduğum otogarın köşesinde büyük arsa var, buraya gelmeden sattı. Niye sattın arkadaş, niye buraya aday olunca gelmeye başladın sattın. Arkadaşlar cevabını verin o para nereye gitti”