Trabzonspor'lu Yusuf Erdoğan’dan Isparta’ya Çağrı
Trabzonspor’un Milli Futbolcusu Isparta’nın evladı Yusuf Erdoğan, başta Vali Vahdettin Özkan, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın ve Milletvekillerine seslenerek, Isparta’ya yeni bir profesyonel takımının kazandırılmasıyla ilgili çağrıda bulundu.
Trabzonspor’un Milli Futbolcusu Isparta’nın evladı Yusuf Erdoğan, başta Vali Vahdettin Özkan, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın ve Milletvekillerine seslenerek, Isparta’ya yeni bir profesyonel takımının kazandırılmasıyla ilgili çağrıda bulundu.
Kanal 32 ekranlarında her Salı akşamları yayınlanan Levent Doğan ile Spor Özel’in bu haftaki konuğu Trabzonspor’un Milli Futbolcusu Isparta’nın evladı Yusuf Erdoğan’dı. Bir dönem Ispartaspor’un
kapısından dönen ve lisans dahi çıkartılamayan Erdoğan, bugün Trabzonspor’da güller diyarını en iyi şekilde temsil ediyor. Büyük kulüplerin gündeminde de olan Erdoğan, kendisini en çok üzenin Isparta’nın profesyonel bir takımının olmamasının olduğunu kaydetti.
“ISPARTA ŞEHRİ HAREKETE GEÇMELİDİR”
Isparta’nın evladı Yusuf Erdoğan, başta Vali Vahdettin Özkan, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın ve Milletvekillerine seslenerek, Isparta’ya yeni bir profesyonel takımının kazandırılmasıyla ilgili çağrıda bulundu. Erdoğan, “Çok değerli işadamlarımız ve Isparta halkımızın desteğiyle Isparta şehri harekete geçirilmelidir. Ben de üzerime düşen maddi ve manevi yardımı yapmaya hazırım Ispartalı olmaktan gururluyum. Isparta sosyal faaliyetlere daha çok önem vermeli. Buradan başta Valimiz ve Belediye Başkanımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Isparta güzel ve gelişen bir şehir. Bu şehir çok rahat PTT 1. Ligi kaldırır. Isparta’nın stadı çoğu takımda yok. Bir Karabük, Bir Akhisar bir Balıkesir şehri takımları bile nereye geldi. Bizler üzülüyoruz. Futbol iyi bir tanıtım aracı. O nedenle Ispartalı büyüklere büyük görev düşüyor. Çok değerli işadamlarımız var. Trabzonspor’a sahip çıkan Ispartalı işadamlarımız var. Kentin büyükleri ve halkı kucaklaşırsa Isparta çok rahat bu işin üstünden gelir.
Isparta’da çok yetenekli kardeşlerimiz var. Neden 2-3 Yusuf Erdoğan daha çıkmasın. Yeter ki imkan verilsin” dedi.
“BU BAŞARI % 80 AİLEMİN”
Ailesine övgüler yağdıran Erdoğan, “Futboldaki başarımın yüzde 80’i aileme ait. Yüzde 20’lik kısmı ise benim. Ailem her zaman yanımda oldu. Babam ve annem benim en büyük destekçim. Onlar her zaman bana güvendiler, bende onları mahcup etmedim. Futbola başlamadan önce dedim 32 numarayı giyeceğim demiştim. Ben 32 formamı asla bırakmam. Telefonum, arabam her şey 32. Babamda öyle. Biz Isparta sevdalısıyız. Futbolu bıraktıktan sonra da Isparta’ya yerleşmek istiyorum” diye konuştu.
ISPARTASPOR’DA BANA LİSANS ÇIKARAMADILAR
Erdoğan, memleketinde futbol oynamamanın üzüntüsü içerisinde de olduğunu kaydederek, “Ispartaspor’a 4-5 yıl önce geldiğini 1 ay kadar idmanlara çıkmıştım. O dönemde eski futbolculara olan borçlar nedeniyle bana lisans çıkaramamışlardı. O nedenle bende Araklı’ya geri dönmüştüm. Nasip böyleymiş, hayırlısı olsun” dedi.
“FUTBOL STARLARI YARIŞMASINDA KEŞFEDİLDİM”
Özgeçmişini futbol hayatını anlatarak başlayan Erdoğan, “ 7 Ağustos 1992'de Isparta'da doğdum. Bir kız kardeşim var. Babam 44 yaşında ve emekli asker. Onun mesleği nedeniyle çok dolaştık. Hep memleket hasretiyle yanıp tutuştuk. Kütahya, Diyarbakır, İstanbul, Kahramanmaraş, Trabzon derken Türkiye'yi dolaştık. Ispartalı olmaktan gururluyum. Şu an Isparta’da bir evimiz var ailem burada yaşıyor. Futbola İstanbul'da başladım aslında. Asker olan babam o dönemde İstanbul'da görev yapıyordu. Ancak yaşım küçük olduğu için herhangi bir takımda lisansım çıkmadı. Okul takımındaki hocamızın tavsiyesiyle Fenerbahçe'nin seçmelerine katıldım. O dönemde Fenerbahçe'nin altyapısında İlhami Tek Hoca vardı. Minik takım hocasıydı. Seçmelere katıldım ve beğenildim. O dönemde Danone Kupası vardı ve ben de takımla birlikte Fransa'ya gidecektim. Ancak babamın tayini Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine çıkınca ailece oraya taşınmak zorunda kaldık. Şehir merkezine 200 kilometre uzaklıktaydık ve hiçbir sosyal etkinlik yoktu. O dönemde Fenerbahçe'deki hocalarla görüşüyorduk ve beni istiyorlardı ama yaşım çok küçük olduğu için ailemden ayrı kalmam doğru olmayacaktı. 2-3 yıl futboldan uzak kaldım ve 13 yaşına kadar futbol oynayamadım. O dönemde Kahramanmaraş'ta Futbol Star yarışması yapıldı ve ben de katıldım. Seçmeler için Lemi Çelik Kahramanmaraş'a gelmişti. Beni çok beğendi ve Trabzonspor'a götürmek istedi. Babamla birlikte seçmeler için Trabzon'a gittik. O dönemde altyapı sorumlusu olarak İhsan Derelioğlu ile Metin Bak
vardı. Beni beğendiler. Bu sırada altyapının başına Mustafa Akçay Hoca geldi. Beni takıma çağırdı ve birlikte Marmaris'te bir turnuvaya gittik. O da beni beğendi. Babamın Trabzon'a tayini çıkarsa ben de
Trabzonspor altyapısında oynayabilecektim. Gerçekten de babamın tayini Araklı'ya çıktı. Fakat bu defa da altyapının başına başka biri gelince bir kez daha denemeye alındım. Bir gün Araklı'da halı sahada maç yaparken, Araklıspor'un yardımcı antrenörü Mustafa Hoca beni gördü ve ‘Sen kimsin?’ diye sordu.
Trabzonspor'dan ayrıldığımı öğrenince kulüple temas geçip hakkımda bilgi aldı ve beni Araklıspor'un altyapısına götürdü. Araklıspor'da son 2 yılı profesyonel olmak üzere 6 yıl oynadım. Bu arada liseyi de
Araklı'da okudum. Orada çok güzel günler geçirdim. 3. Lig'de oynamanın da gelişimime çok şey kattığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“AKÇAY BENİM HÜCUM YÖNÜMÜ KEŞFETTİ”
Hep sol önde oynayan bir oyuncu olduğundan bahseden Trabzonsporlu Yusuf Erdoğan, “Aslında futbola başladığımdan beri hep sol önde görev yapan bir oyuncuydum. Fakat Araklıspor'da bir ara sol bekimiz sakatlanınca hocamız bana orada görev verdi. 20-25 maç sol bek oynadım. Ancak 1461 Trabzon'da Mustafa Akçay Hocam benim hücum yönümü de keşfetti ve burada hiç sol bek oynamadım. Yine de Araklıspor'da sol bek oynamanın bana büyük bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Artık iki yönlü oynayabilen bir sol kanat oyuncusuyum. Sol bek oynarken çok sıkıntısını çektiğim için şimdi önde oynarken savunma yapan arkadaşıma da yardım taşıyorum. Bir yandan da karşımdaki bekin neler yapabileceğini tahmin etmek beni avantajlı hale getiriyor” dedi.
“ŞAMPİYONLUK BENİM İÇİN BİR RÜYAYDI”
1461 Trabzonspor’daki çıkışına da değinen Erdoğan, “Bir sezon önce son haftada attığı tek golle ligde kalan bir takımdı 1461 Trabzon. Yapılan ilk toplantıda Teknik Direktörümüz Mustafa Akçay'ın, ‘Bu sezon şampiyon olacaksınız, ben size inanıyorum’ sözleri bize hayal gibi gelmişti. Hatta aramızda yaptığımız toplantılarda birbirimize, ‘Hoca bize şaka mı yapıyor acaba?" diye soruyorduk. Doğrusu hiçbir oyuncunun sezon başında şampiyonluk hedefine inandığı söylenemezdi. Gerçi kadroda önemli değişiklikler olmuş, eski takımdan 4-5 oyuncu kalmıştı ama yine de şampiyonluk bize yakın görünmüyordu. Zaten sezona da 1-0'lık Kırklarelispor yenilgisiyle başlamıştık. Ardından evimizde Alanyaspor'a 1-0 yenildik. İlk 7 maçımız sona erdiğinde 7 puanımız vardı, lider Bandırmaspor ise 19 puana ulaşmıştı. ‘Herhalde yine küme düşmemeye oynayacağız’ diye düşünmeye başlamıştık. Ancak bu 7 haftalık süreçte biz farkında olmadan oyun sistemimiz de oturmuştu. Hocanın sistemi takım halinde sert bir savunma ve kazanılan toplarla hızlı hücum yapmaktı. Hücuma çıkışlardaki top kayıplarımız nedeniyle ilk 7 haftada çok geride kalmış ama giderek bu hataları asgariye indirmeyi de başarmıştık. Hocamız, ‘Hiç merak etmeyin, sezon sonunda şampiyon olacaksınız’ demeyi sürdürüyor, biz de içimizden, ‘Nasıl olacak acaba?" diye düşünmeye devam ediyorduk.
Sonra arka arkaya kazanmaya başladık ve ilk yarıyı 26 puanla üçüncü sırada bitirdik. Bandırmaspor 34 puana ulaşmıştı ve biz 8 puan gerideydik. "Bandırmaspor direkt çıkar, biz de inşallah play-off oynarız" diyorduk. Sonrasında inanılmaz bir hava yakaladık ve içeride, dışarıda bütün rakiplerimizi yenmeye başladık. Bu sırada Bandırmaspor da puan kaybediyordu. Bitime 4 maç kala Bandırmaspor'u içeride 1-0 yenip liderliğe oturduk ve sondan bir önceki haftada Kızılcahamamspor'u 5-2 yenerek şampiyonluğumuzu ilân ettik. Avni Aker'de oynadığımız Bandırmaspor maçını hayatım boyunca unutmayacağım. İlk defa o kadar kalabalık bir seyirci topluluğu önüne çıkmıştım. Şampiyonluk benim için bir rüya gibiydi” diye konuştu.
“AKÇAY, ÇOK MÜTEVAZİ BİR İNSANDIR”
Kendisinin üzerinde çok emeği bulunan Teknik Direktör Mustafa Akçay’la da ilgili konuşan Erdoğan, “Mustafa Akçay Hoca benim için çok değerli bir insan. Mustafa Hoca saha dışında bir abi, bir arkadaş gibi. Sahanın içindeki adamla hiç ilgisi yok. Bize kardeşim diye hitap eder. Yusuf bir çay getir der. Bir çay istediğinde, "Sağ ol kardeşim, Allah razı olsun" der. Bizi sık sık yemeğe götürür. Çok mütevazı bir insandır. Ama saha içinde dışarıdaki Mustafa Hocadan eser yoktur. Çok sert bir hocadır ve disiplinsizliğe asla tahammül edemez. Her şeyin dört dörtlük olmasını ister. Oyun sisteminin üzerinde titizlikle durur ve bunun uygulanması için müthiş bir çaba harcar. Bu sistem sayesinde kupada Süper Lig takımlarının canını yakmayı başardık zaten. Mustafa Hoca maçtan önceki konuşmalarında Hazreti Mevlana'nın sözlerinden örnekler verir. Biz de kendimizi yeniçeri gibi hisseder ve sahaya o motivasyonla çıkarız. İnanılmaz kültürlü bir insandır. Çok kitap okur” dedi.
“ELVİR BALİÇ VE ROBEN İDOLİM”
Kendisinin idolünün Real Madrid’de oynarken Elvir Baliç olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sol önde oynadığım için kendime onu örnek alırdım. Hatta saçlarımın modeli bile onunkiler gibiydi. Ve Bayern Münihli Roben’i de beğeniyorum” diye konuştu.
DAVRAZ’IN EKSİKLİKLERİ
Davraz’la da ilgili olarak Erdoğan, “Davraz’daki Oteli önce Isparta’mıza kazandıran yetkililere teşekkür etmek istiyorum. Davraz rakım ve saha olarak çok iyi bir merkez. Ancak daha modern olabilir. Ağustos sıcağında kampa geliyoruz. Otelde klima yok. Ayrıca bölgeye yeşillendirme çalışması yapılması lazım” eleştirisinde bulundu.
“TRABZONSPOR’DA ŞAMPİYONLUK YAŞAMAK İSTİYORUM”
Trabzonspor’un Milli Futbolcusu Erdoğan, sözlerine şu sözlerle tamamladı: “Hedefim Hem Trabzonspor'a hem de Türk futboluna faydalı olmak istiyorum. Sadece saha içinde değil, saha dışında da konuşulan bir isim olmak istiyorum. Trabzonspor’la şampiyonluk yaşamak istiyorum.” Programda özel olarak hazırlanan VTR’lerle renklendirilirken Erdoğan, Kanal 32 TV’nin uydudan yayın yapmasının kendisini çok mutlu ettiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: