Yalvaç’a Sürpriz Aday!

Ayakkabı boya sandığını 2012 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kanalıyla Kaymakam Ahmet Altıntaş’a aldırtan ve boya sandığını açılış töreniyle hizmete sokarak ulusal basında boy gösteren ’Aşık’ lakaplı Davut Tanrıverdi, ilkokul mezunu bir ayakkabı boyacısı. Boşandıktan sonra bir daha evlenmeyen ve annesi ile çocuğunu geçindirmeye çalışan Tanrıverdi, belediye başkan adaylığıyla gündeme geldi.

Seçimlerin demokratik hakların kullanılması ve insanların kendilerini idare edecek yöneticileri seçmeleri için yapıldığını aktaran Davut Tanrıverdi, adaylığının gerekçesini şöyle açıkladı:

"Sizin demokrasi anlayışınızı seveyim. Çıkıyor siyasi partiler nerede sırtı kalın, dayısı sağlam adam var, vatandaşa ’Al işte benim adayım’ diyor. Halk da önüne ne konursa kötünün iyisini seçiyor. Yani gücü olan, sırtı kalın olan seçimi kazanıyor. Makam sahibi oluyor. Milletin derdi ile dertlenmeyenlerden 5 sene medet umuyoruz. Bunun adı demokrasi değildir."

’HİÇ HALKIN İÇİNDEN BİRİNİ BU MAKAMLARDA GÖRDÜNÜZ MÜ?’

Makamların güçlülerin gücüne biraz daha güç katmak için kullanılan yerler olmaması gerektiğini söyleyen Tanrıverdi, "İster belediye başkanı, ister meclis üyesi olsun, siz hiç halkın içinden gariban bir vatandaşı bu makamlarda gördünüz mü? Bu mümkün değil. Neden peki? Halin vaktin yerinde olacak ki, siyaseti çevreleyen insanların, zümrenin içinde yer alasın" diye konuştu. Tanrıverdi, eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

"O koltukta ne vardır anlamam. İnsanlar buraya sahip olabilmek için su gibi para harcar, birbirlerine etmedik hakaret, oynamadık oyunlar bırakmaz. Gariban kesim de figürandır. Her seçimde sırtın sıvazlanır, kimse görmeden bir 50’lik banknot cebine sıkıştırılıp ’Bir derdin olursa gel yardımcı olalım’ denilir. Seçildikten sonra ise sıkıysa bir git bakalım, hele derdini bir anlatmaya kalkış neler oluyor. Bin dereden nasıl su geliyor gözünle gör."

’GARİBANIN DERDİNE ÇÖZÜM MÜ DİPLOMA’

Davut Tanrıverdi, kendisini eleştirenlere de şöyle seslendi:

"Ben halk mutlu oldukça, o paylaşılamayan döner koltukta daha bir keyifle döneceğim. ’Tahsilin ne’ diyecekler bana, ilkokulu bitirdim. ’Davut olmaz ki’ diyecekler. Neden olmasın? Sanki üniversite bitirenler çok mu bilgili! Kirası ucuz diye köhne bir evde, rutubet kokuları arasında, bulduğu her deliği soğuk gelmesin diye tıkayan, kurumuş ekmekleri telef olmasın diye ıslatıp yeniden yemeye çalışan garibanın derdine çözüm mü buluyor bu diplomalar."

Nurettin Arkan / Yalvaç