Yanlış Olan Bir Şey Var
Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Süleyman Çakan, “Vatandaşın Geçiminde, Huzurunda, İşinde Ve Aşında Sorun Varsa bu şehirde yanlış olan bir şeyler var demektir” dedi.
Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Süleyman Çakan, Isparta halkına 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde Belediyeyi milli görüş belediyeciliğine teslim etmeleri çağrısında bulundu.
Belediye Başkanlarının bu göreve hemşehrilerinin hayatını kolaylaştırmak adına seçildiklerini hatırlatan Çakan; “Ama nasıl bir hayat? Bölgeye özgün yani yöresel sanayi, zirai, ticari maharetlerini, geliştiren teknoloji ve endüstriye geçişteki sağladığınız katkı sayesinde. Halıcılık, Kunduracılık, Dericilik, Gülcülük, Bağcılık, Elmacılık v.b geçim kaynaklarımız bugün olması gereken yerde mi? yoksa kayboldular mı? Sorusuna evet diyorsak yanlış olan bir şeyler var demektir.
Kendi kültürlerini, geleneklerini, örflerini, en kolay ve en orijinal hali ile yaşamalarına fırsat veren şehircilik yaparak. Bizi biz yapan, Anadolu insanı olma özelliklerimizin yaşatılması ile toplumsal barış, huzur ve güvenin hayatının sürdürülmesi sağlanır. Yoksa bu değerler kaybolur. Günümüzde komşuluk ilişkileri, esnaf ilişkileri, insan ilişkileri geçmişteki gibimi? Sorusuna hayır diyorsak; yanlış olan bir şey var demektir.
Oluşturulan yeni cazibe alanları ve belediyemizce sağlanan kolaylıklarla entelektüel sermayenin, Kaliteli iş gücünün şehre akışı sağlayamamış isek; Turizm, Sanayi, Bilim, Spor, Sağlık, Doğal hayatın korunması vb. konularda tahsis ve destekler ile yatırımcıya cazibe oluşturduk mu? sorusuna cevap hayır ise yanlış olan bir şeyler var demektir.
Şehrin var olan değerlerini, oluşturulan rantını her kesimin faydasına sunamayıp belli merkezlerde bırakıp adil paylaşımını sağlayamamışsak. Bölgemizin ticari hayatının merkezi ve şehrin en önemli dinamiği olan yüzyıllık Çarşamba pazarının, 20 yıldır sürünmesine seyirci kalarak üreticinin, sanayicinin, esnafının geçim kaynağını baltaladığının farkına bile varmadan yöneticilik yapmışsak. Şehrin ekonomisini, gelirini öğrencinin cep harçlığına mahkum eden bir belediyecilik ve yöneticilik de yapıyorsak.
Kültürel değerlerimizi koruyup yaşatamayan bir şehircilik de yaparak, hemşerilerini cinnet, cinayet, intihar ve aile içi şiddet yaşamalarının önüne geçemiyorsak. Biz zulüm etmedik diyerek insanımızın yönetimine tekrar tekrar talip oluyorsak, ne yaptığımızın farkında değilizdir. Geri bırakılmış, küçültülmüş ve önü açılamamış, kendi geleceğini başka şehirlerde aratıp göç verdiren bir zihniyet şehir halkına daha başka nasıl zarar verilebilir?” dedi.