Yunus Özler Yazdı: Böyle Gitmez...

Spor Toto 3. Lig 3. Grupta mücadele eden Isparta’nın profesyonel liglerdeki tek temsilcisi Emrespor, kendi saha ve seyircisi önünde oynadığı Altınordu maçından sonra geçtiğimiz hafta deplasmanda karşılaştığı Darıca Gençlerbirliği maçından da mağlup ayrıldı.

Durum öyle görünüyor ki, Emrespor’da işler hiçde iyi gitmiyor. Durumun böyle olduğu geçen hafta başında ve kritik Darıca Gençlerbirliği maçı öncesinde Kırmızı – Siyahlı futbolcuların, peşinat, maç başı ve primlerinin büyük bir kısmının ödenmediğini iddia ederek idman boykotu yapmaları ile ortaya çıktı. Ben bu sorunların geçen haftadan daha önceki haftalarda başladığını ve geçen hafta futbolcuların ‘bıçak kemiğe dayandı’ misali son noktaya gelip böyle bir eylemde bulunduklarını düşünüyorum.

Öncelikle şunu söyleyeyim ki, futbolcu arkadaşlar sonuna kadar haklıdır. Çünkü, onlar da aynı fabrikada çalışan bir işçi gibi ekmeğinin peşindedirler. Evlerine ekmek götürebilmenin mücadelesini vermektedirler. Nitekim, yaptıkları idman boykotu açıklamasında ev kiralarının ve kredi kartları ödemelerinin biriktiğini ifade etmişler. Bu nedenle hakları ve alacakları olan paraları alarak ihtiyaçlarını karşılamaları kadar doğal bir şey olamaz.

Evet, Emrespor geçen yıl Bölgesel Amatör Ligde son derece zorlu bir süreçten geçerek büyük emekler verilerek 3. Lige çıkmış Türkiye’nin ilk ve tek Mahalle Takımıdır. Bu Emre Mahallesi kadar bizim için de gurur vesilesidir. Bunu daha önceki köşe yazılarımda da ifade etmiştim. Ancak, takım şuanda profesyonel ligdedir ve bu iş öyle 3 – 5 haftalık değil 8 aylık uzun soluklu bir süreçtir. Bu süreci en iyi geçiren takım zaten şampiyon olarak mutlu sona ulaşacaktır. Tabi bu süreci iyi bir şekilde geçirmenin bir bedeli vardır. İşte bu bedelin karşılanması noktasında Emrespor’da yaşanan sıkıntılar için güçlü bir yönetime ihtiyaç vardır.

Takım BAL Liginde şampiyon olarak 3. Lige çıkmasında başta Emre Mahallesi olmak üzere kulüp yöneticilerinin ve o dönemin başkanı İsmail Çalışkan’ın emeği asla inkar edilemez.

Sayın İsmail Başkan’ın görevi bırakmasının ardından göreve oğlu Ali Çalışkan geldi. Bu işe son derece iyi niyetli bir şekilde giren Ali bey de takımın bu durumlara kadar gelmesinde büyük desteklerde bulundu. Kendisine teşekkür ediyorum. Ancak, geçen hafta futbolcuların yaptığı idman boykotu da gösterdi ki, Ali beyin destekleri de artık takıma yetersiz gelmekte ve mutlaka başka desteklere ihtiyaç duyulmaktadır.

İşte bu noktada sayın Vali ve sayın Belediye Başkanı’na bir ilin tek profesyonel takımı olması hasabiyle destek konusunda büyük görevler düşmektedir. Ben, sayın Vali ve sayın Belediye Başkanı cebinden şu kadar para versinler demiyorum. Emrespor’un daha güçlü bir yönetime sahip olması noktasında ciddi ve etkin girişimlerde bulunabilirler. Bu konuda ön ayak olabilirler. Şuana kadar gerek sayın Valinin gerekse Belediye Başkanının bu konuda hiçbir girişimini görmedik, göremedik. Hiç oralı değillermiş gibi davrandılar.

Eğer Emrespor’a güçlü bir yönetim oluşturulamaz ve söz konusu destek sağlanamazsa futbolcular idman boykotunu maçlara da yansıtmaya başlar ve maçlara da çıkılmaz duruma gelinince takımın hiç yok yere amatör kümeye doğru sürüklenmesine kadar uzayan son derece kötü bir süreç başlayabilir. Bunu Isparta’da ben sporu seviyorum diyen herkes geçmiş yıllarda çok acı tecrübelerle görmüş durumdadırlar.

Bilindiği gibi geçmiş yıllarda yani Ispartaspor profesyonel liglerde iken İstanbul’daki Ispartalı işadamlarından destek istenmiş bu konuda gerek maddi ve manevi destek gerek yeni yönetim oluşturulması konusunda ciddi adımlar atılmıştı. Bu adımlar Emrespor için de atılabilir ve yaşanan bu sıkıntılar güçlü bir yönetimle son bulabilir. Basında, takıma Beşiktaş’ın eski futbolcularından Oktay Derelioğlu’nun talip olduğu ve kendisinin Emrespor’un geçen hafta Darıca Gençlerbirliği ile yaptığı maçı izlediği, bu hafta Pazar günü Isparta’da oynanacak Erzurum Belediyespor maçını da izlemek için Isparta’ya geleceği yönende haberler yer alıyor. Eğer, durum böyle ise Emrespor için de iyi olacaksa ben olaya olumlu bakarım. Ama, Emrespor’a ve Isparta’ya zarar verecekse böyle bir oluşuma karşı olduğumu belirtirim.

Diğer taraftan yine Emrespor için başka bir alternatif ortaya atılıyor. Emrespor Kulüp Başkanı Ali Çalışkan ile yöneticiler Fehmi Gülver ve Gürcan Suvay’ın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na başvurarak takımın A.Ş. olması için tüm girişimleri tamamladıkları ve Türkiye Futbol Federasyonu da onaylarsa takımın isminin Isparta Emrespor Futbol Yatırımları A.Ş. olacağı belirtiliyor. Takım eğer şirketleşirde bu durumda kim daha fazla para verirse onun sözünün geçeceği anlamına gelir. Çünkü şirketlerde ortaklar arasında şirket hisselerinin yarısının bir fazlası yani % 51 hissesi olanın sözü geçer. Bu bir anlamda iyi olduğu kadar bir anlamda da kötü sonuçlar doğurabilir. Zira, parası çok olan ama futboldan anlamayan birisi kulübün başına geçerse istediği kadar para versin takım amatör kümeye düşer. Öte yandan, kulübün başına futboldan anlayan ve bu işi bilen bir kişi geçerse az para harcasa bile takımı şampiyon yapabilir. Bu noktada ‘işi bilmek’ çok önemlidir.

Sonuç olarak; Emrespor’un şuandaki durumu ile işin böyle gitmeyeceği aşikardır ve yazdığım gibi kulübün acilen güçlü bir yönetime ihtiyacı vardır. Geçen hafta Darıca Gençlerbirliği’ne yenilen takımın önünde ise bu hafta sonu kendi saha ve seyircisi önünde oynayacağı zorlu Erzurum Belediyespor maçı var. Olumsuzlukları bir an önce giderip veya bu önemli maç öncesi bir kenara koyarak takımın Erzurum maçına en iyi şekilde hazırlanıp sahadan galibiyetle ayrılması gerekiyor. Sorunlar çözülemeyip bu maç öncesi bir kenara konursa da bu maçın hemen ardından hiç vakit geçirmeden sorunun çözümü için ciddi çalışmalara başlanmalıdır. Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Tüm çaba ve çalışmaların ana hedefi Emrespor’u daha iyi yerlere getirmektir ve öyle de olmalıdır.

Saygılarımla...