Kut-ül Amare Zaferi’nin 107. Yılı Eğirdir’de Kutlandı
Isparta’nın Eğirdir İlçesinde Kut-ül Amare Zaferi’nin 107. Yılı tertiplenen program ile kutlandı.
Kut-ül amare zaferinin 107.yılı kutlama programı 05.05.2023 tarihinde saat 10.30'da Eğirdir Anadolu İmam Hatip Lisesi ev sahipliğinde okula ait konferans salonunda gerçekleşti.
Programa Eğirdir Kaymakamı Adem ÇELİK, Eğirdir Belediye Başkan Yardımcısı M. Erhan SAVRAN, İlçe Milli Müdürü Ahmet ARMUTOĞLU, Milli Eğitim Şube müdürleri ve okul müdürleri katıldı. Program bitişinde misafirlere helva ve çay ikramı yapıldı. Kaymakam Adem ÇELİK, Belediye Başkan Yardımcısı M. Erhan SAVRAN, İlçe Milli Müdürü Ahmet ARMUTOĞLU ve okul müdürü Bekir GÜLER okul bahçesini gezerek incelemelerde bulundu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Okul Müdürü Bekir GÜLER, Sayın Kaymakamım, Sayın Garnizon Komutanım, Sayın Belediye Başkanım, protokolün değerli üyeleri, sevgili misafirler,
Bugün burada Kut-ül Amare Zaferinin 107. yıldönümü münasebetiyle toplanmış bulunmaktayız. Hepiniz hoş geldiniz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu önder Atatürk diyor ki, “Türk gençliği atalarını tanıdıkça kendinde büyük işler yapma kuvveti bulacaktır.”
Tarih bir bilim dalıdır; milletlerin kültürlerini, hayat tarzlarını, dostlarını ve düşmanlarını, milli ve manevi değerlerini gösterir; öğretir. Dostlarımızı ve düşmanlarımızı öğrenmek, tanımak için milli ve manevi değerlerimizi tanımak için tarih öğrenmeliyiz; tarihimizi öğrenmeliyiz. Tarihi bilmek, tarihle ilgilenmek zorundayız. Tarihini bilmeyen milletler, başka milletlere özenirler; zamanla milli benliklerini unutur ve başkalaşırlar. Bilge lider olarak bilinen, Bosna lideri Alia İzzetbegoviç der ki; “Savaş, ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir.”
Derin ve ihtişamlı bir mazisi olan Türk milleti de gençlerine, yetişen yeni nesle, sağlam bir tarih şuuru vermek zorundadır. Bu milli bir vazifedir, milli bir borçtur. Tarih, geçmiştir ama öyle bir geçmiş ki geleceğe yön verir, geleceğe ışık tutar. Geçmişini iyi bilenler, gelecekleri için iyi ve doğru bir yön çizerler. Tarih şuuruna sahip olmak demek, kuru kuruya tarihle övünmek, sadece atalarımızın yaptıklarıyla övünmek demek değildir; tarihten ibret alıp, ders çıkarmaktır. Böyle bir millet varlığını sürdürür, yarınlara ulaşır.
Haysiyetli, sağlam ve şerefli bir hayat yaşamak isteyen milletler, tarihlerini, milli ve manevi değerlerini, onları inşa eden büyük evlatlarını, kahramanlarını tanımak zorundadırlar. Yeniden Türkleşmemiz, yeniden Müslümanlaşmamız gerekiyor; yeniden iman tazelememiz gerekiyor; yeniden büyük millet olmak için, yeniden büyük devlet olmak için bu şart! Geçmişteki gibi büyük ideallere sahip olmalı, büyük düşünmeliyiz. Milletleri diri tutan, iri tutan milli ideallerdir.
Türk milleti, İslam’ı kabul ettikten sonra büyük bir idealin peşine düşmüş, büyük düşünmüştür. O ideal, ila-yı kelimetullah için nizam-ı alem idealiydi; yani dünyaya hükmetmek, adalet vermek, İslam’ı hakim kılmak idi. Gerek Selçuklu gerekse Osmanlı Devletleri, İslam’ın ve Müslümanların koruyucusu idiler. İnsanların büyüklüğü, inançlarının ve ideallerinin büyüklüğü oranındadır. Millet olarak yine büyük düşünmek zorundayız; büyük düşünen insanlar, kahramanlar yetiştirmek zorundayız.
Isparta’nın Eğirdir İlçesinde Kut-ül Amare Zaferi’nin 107. Yılı tertiplenen program ile kutlandı.
Müslüman Türk milletinin örnek alacağı kişiler, yabancı milletlerin kahramanları veya yabancı ideolojilerin fikir babaları olmamalıdır! Bizim örnek alacağımız kahramanlar, kendi tarihimizden, kendi kültürümüzden olmalıdır; bu, daha mantıklı, daha sağlıklı bir örnek alış olur. İnsan, hangi dünya görüşü ile yetişir ve motive olursa, davranışları ve hayatı ona göre şekillenir; temelinde, o görüşün bulunduğu bir toplum, hatta bir dünya kurulur.
Bizler tarihe yön vermişiz, çağ açıp çağ kapatmışız; üç kıtada at oynatmışız; büyük bir medeniyet kurmuşuz, dünyaya hükmetmişiz. Sadece savaşçı değil aynı zamanda alim, bilge, bilim adamı, düşünür de yetiştirmişiz. Çağımızın Mevlanalarını, Yunuslarını, Ahi Evranlarını, çağımızın Alparslanlarını, Kılıçarslanlarını ve Osman Gazilerini yetiştirmeliyiz.
İşte bu minval üzere yetişen kahramanların yazdığı bir destandır Kut-ül Amare…
Kut-ül amare zaferi, I. Dünya Savaşı yıllarında Irak cephesinde İngilizlere karşı kazandığımız büyük bir zaferdir… Niye büyük bir zaferdir? Çünkü bir İngiliz ordusu orada Türk ordusuna teslim olmak zorunda kalmıştır... Dünya tarihinde ilk defa bir savaşta en fazla düşman askerinin esir alındığı savaştır Kut-ül amare savaşı…
Kut-ül amare savaşı, Çanakkale Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nin 1.Dünya Savaşı içinde kazandığı ikinci büyük zaferdir ve Kut savaşı, Osmanlı’nın kazandığı son zaferdir.
Kut-ül amare zaferinin 107. Yılındayız; bu vesile ile başta bu zaferi kazanmamıza katkısı olan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi; peşi sıra tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz; ruhları şad olsun.’ ifadelerini kullandı.