Ne İçtiysen Bizde İçelim Sayın Bakan
Aklın vicdanla sınavı vardır. Akılla vicdanı buluşturamazsanız hata edersiniz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in dün haber ajanslarına düşen açıklamasını okuyunca, akılla vicdanın buluşmasının önemini bir kez daha anladım. Her hangi bir bakan değil, her hangi bir hükümet yetkilisi değil, bildiğin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı milyonlarca emekçiye “Asgari ücretle geçinebilirsiniz” diye seslenmiş.
Bakan Çelik, Bursa Uludağ Üniversitesi'ni bitirmiş. Yıldız Üniversitesine bağlı Kocaeli İşletme Enstitüsü'nde iki yıl işletme eğitimi görmüş. Lise öğretmenliği, Serbest tüccarlık, yerel bir gazetenin sahipliği ve köşe yazarlığını yapmış. Evli ve üstelik 4 çocuk sahibi.
Teori pratikten doğar. Pratikle sınanmamış teori geçerliliği olmayan hatta çoğu zaman gülünç sonuçlar ortaya çıkarır. Tıpkı Bakanın açıklamaları gibi.
Önce pratiğini yapmalı Sayın Çelik. 773 TL ile 1 ay ailesini geçindirmeli. Sonra bu pratiğin teorisini yapmalı. Demeli ki; “kardeşim ben 773 TL ile evimin kirasını ödedim (Asgari ücretli ev sahibi olamayacağına göre kiracıdır), mutfak masrafımı karşıladım, ısınma sorunumu çözdüm, çocuğumu okula gönderdim,telefon, elektrik, su faturalarını ödedim, arabam olmadığı için otobüsle ulaşım giderlerimi de karşıladım. İşte hesabı” ama mümkün mü… bu senaryo o reklamlardaki Mümkünlü Kasabası’nda bile mümkün değil. Bunu sayın bakan da biliyor elbette. Ama, el mahkum… pratiği olmayan bir teoriyi milyonların gözünün içine baka baka anlatmak zorunda kalıyor…
Asgari ücret diye ifadele edilen rakam; 773 TL. Net rakam bu. Yani asgari ücretlinin eline geçen maaş 773 TL. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1003 TL. Yoksulluk sınırı ise 3 bin 266 TL. Türk İş sendikasının yaptığı araştırma bu.
Küçük bir hesap açlık sınırı eksi asgari ücret eşittir; 230 TL. Asgari ücretlinin doyması için sizin verdiğinizin üzerine 230 TL daha lazım. Bu insana yoksul değil demek için ise, Yoksulluk sınırı eksi asgari ücret eşittir; 2 bin 493.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son yayınladığı resmi verilere göre 11 milyon 670 bin kişinin yoksul olduğu, yoksul ile zengin arasındaki gelir uçurumunun 8 kat arttığı ülkenin Çalışma Bakanı hiç yüzü kızarmadan asgari ücretle geçinilebileceğini iddia etti.
Matematikle oldum olası başım derttedir ama yine bir küçük hesap yapalım. Simit, peynir ve çay. Isparta ölçeğinde 2 lira. 3 öğün etti 6 lira. Anne, baba ve başbakanın talimatıyla yapılan 3 çocuk. 30 TL. günde 3 öğün 1 simit, 1 peynir, bir bardak çay içen bir aile günde 30, ayda 900 TL para öder.
Diyelim vatandaş başbakanı dinlemedi ve bir çocukta kaldı. O zaman aynı beslenme biçimiyle ödeyeceği miktar 540 liraya kadar düşer. Şimdi bu hesabı gören bakan asgari ücretin 540 TL’ye düşürülmesini de savunabilir. En iyisi bu hesap aramızda kalsın.
Karacaoğla diyor ki; bir şiirinde;
Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesinin gül benzini soldurdu
Nicelerin gelmez yola gönderdi
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
Sayın bakan bu da ikimizin arasında kalsın; dikkat edin de nice sultanlar gibi bu yoksullukta sizi tahttan indirmesin…
Ve son söz; bu açıklamayı yaptığınızda ne içtiyseniz bize de söyleyin de biz de ondan içelim. Belki hayat o zaman bize de toz pembe gelir.