Hayatımızı hep ‘’büyüklerimiz daha iyisini bilir’’ temrini üzerine kurmuş/kurdurulmuş bir nesil olarak artık isyan noktalarına geldiğimizi görmekten mutsuzum. Demek ki bir yanlış öğreti var ortada. BÜYÜKLER YA HERŞEYİN İYİSİNİ BİLMİYORMUŞ YADA YETERİNCE BÜYÜK DEĞİLLERMİŞ!

24 Haziran’da 2 büyük seçim gerçekleşti bu ülkede.                                                                      1.Cumhurbaşkanlığı Seçimi                                                                                                                       2.Milletvekilliği Seçimleri                                                                                                                       Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları için girdiğim iddiaları kazandım. %51.3 olarak tahmin ettiğim sonuç, biraz üstünde gerçekleşti. Yani ikinci tura kalmadı.

Milletvekilliği seçimlerinde de yanılmadım aslında. 3-1 tahminim tuttu ama 1 tahmin ettiğim partinin olmadı. Ben AKP 3, CHP 1 tahmini ile iddiaya girmiştim. ‘’AKP oy kaybedecek ama milletvekili sayısı artacak’’ dediğimde epey dalga geçilmişti benimle. Zira çoğu kişi seçim ittifakınıkavrayamamıştı. Sonuç dediğimi doğruladı ama diğerinde,CHP 1 tahminim tahminde kaldı. Halbuki tahlile muhtaçmış,bilemedim. Öyle ya; CHP 2 dönemdir üstüste 1 milletvekili çıkarıyordu ve son seçimdeki 1, 1.sıra adayının ismine kurgulu idi. O aday olamadı. Durum eksi 1. Üstelik son seçimin 1.sıra adayı da DYP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı yapmış biri olunca!!                                                                                  MHP üzerinden polemik yaratarak kopmaları gerçekleştiren ve tüm oyunu bu kurgu ile yürüten bir parti gerçeği vardı ortada, İyi Parti. Bence kendi parti programı yerine rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman DEMİREL beyin üzerinden propagandaya yoğunlaşan 1.sıra adayı Aylin Hanım.Burada sanıyorum ki; Demirel faktörü ağır bastı ve belki de 2 dönemdir CHP’ye giden DYP oyları İyi Partiye kaydı.

Yerel seçimlerde Isparta’da adeta devrim yapan MHP (Isparta tarihinde üstüste Belediye Başkanlığını ikinci kez kazanan yok) Yusuf Ziya GÜNAYDIN ile 3.dönemini yaşarken, hemen her genel seçimde enaz 1 milletvekili çıkarma başarısını gösteremedi. Kimilerine göre partiden kopup-İyi Partiye geçenler, kimine göre aday tercihi ve sıralamalar.. Sonuç hüsran. Ama Ispartalılar hep ‘’içimizden birileri aday olmalı’’ derdi, MHP’nin il başkanı İsa YALÇIN’da ‘’halkın istediği bir aday belirlemesi yaptık’’ diyerek aslında bu talebe karşılık verdiklerini dile getirmesine rağmen, beklenen sonuç alınamadı.

Neyse; seçimler geride kaldı ve sadece MHP İl Başkanı ‘’kaybın mesuliyeti benim’’ diyerek, istifasını verdi. Ya diğerleri? Özellikle CHP 1.sıra adayının ‘’merkez ilçe bu süreçte yanımda olmadı’’ beyanatıyla bence ayıp etti. Bizim kültürümüzde kol kırılır-yen içinde kalır. Bu cümleler şık olmadı.

Bu bir tahlildi, asla tahrip amacı taşımıyor. Niye gerek duydun derseniz de; ‘’Bende Isparta’da yaşayan ve oy veren biriyim, herkes kadar hakkım var’’ derim.

Siyaset ayrı şey, politika ayrı şey. Siyasi partilerin yöneticileri ve hatta sayın milletvekilleri önce bu ayrımı öğrenerek ve bilerek konuları değerlendirmeliler. Ben Siyaset Bilimini rahmetli Prof.Dr.Bülent Nuri ESEN hocamızdan öğrendim. Kim olduğunu merak edenler internetten bakabilir. 

Son söz olarak diyorum ki; seçildiğiniz/atandığınız alanda görev/yetki almanız, o alanda en iyinin siz olduğunuzu göstermez, bunu vatandaşa yönelik hizmetleriniz belirler. Başkanlık, Milletvekilliği, Bakanlık meslek değildir. Politika üretemediğiniz sürece yok olur gidersiniz. Siyaseten yapabilecekleriniz sınırlıdır ve bunu da parti adına yaparsanız sonunuzu siz belirlemiş olursunuz!                                                                                                                                      Selam ve sevgilerimle