Önce başlığı tamamlayalım da küfür ettiğimiz düşünülmesin; “Nezaketiniz yoksa siyasetinizi anlatamazsınız”

Nezaket Farsça “nazik”ten Arapça kalıbına göre uydurulmuş bir sözcük; Başkalarına karşı incelikli ve saygılı davranma, incelik, naziklik anlamı taşıyor. Büyük bir kelime ve büyük anlamlar içeriyor. Başkalarına karşı incelikli ve saygılı davranmanın unutulmaya yüz tuttuğu günlerden geçerken önemi daha da artıyor.

Siyasi iklim oldukça sıcak; AK Parti’de kongreler süreci, il başkanının durumu merak konusu. AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği metal yorgunluğunu Isparta’da hangi strateji ve taktikle çözecek göreceğiz.

MHP adeta kaynayan kazan. Bahçeli’nin Isparta ziyaretine sayılı günler kala Akşener istifaları geliyor ve devam edeceğe de benziyor. Akşener’in kuracağı partinin Isparta ayağı da sürprizlere gebe gibi görünüyor.

CHP Isparta’da merkez ilçe kongresi yaklaştı. Genç isimler merkez ilçe başkanlığına talip. Yaş ortalaması bir hayli yüksek olan CHP’de bu durum olumlu görünüyor. Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı ile dikkatleri üzerine çeken CHP’de de kulislere sızan bazı bilgiler önümüzdeki günlerde tansiyonun yükseleceğini gösteriyor. CHP’nin Adalet Yürüyüşünde HDP ile sıkı fıkı olması, Adalet Kurultayında da Said-i Nursi söylemlerinin dikkat çekmesi parti tabanında rahatsızlığa neden oldu. CHP, Isparta’da bu süreci nasıl yönetecek hep birlikte göreceğiz.

Gelelim bu siyasi atmosferde aslında çoktan unutulmuş olan nezaket meselesine. Bayram öncesi Belediye Meclisi’nde yaşanan AK Parti - MHP gerginliği ortada. Tahammül sınırı bir hayli aşağılarda. Aslında bu sadece siyasette değil, sosyal yaşamda da aynı. Birbirine tahammül edemeyen arkadaşlıklar, sevgili ilişkileri, hatta karı kocalar.

Ama söz konusu siyaset ve siyasetçi olunca tahammül, nezaket, hoşgörü, olgunluk daha da önem kazanıyor.

AK Parti’ye yönelik her eleştiride FETÖ’cü damgası yemek,
MHP’ye yönelik her eleştiride Akşenerci damgası yemek,
Akşener’e yönelik eleştirilerde Bahçeli’nin bahçesinde yetişmiş damgası yemek, CHP’ye yönelik her eleştiride AK Parti’nin koltuk değneği damgası yemek… siyasetin cilvesi bu olsa gerek.

Bir anekdotla bitirelim: Geçtiğimiz gün akşamüzeri saatleri, haber merkezinde Demokrat Gazetesi’nin bir sonraki gün çıkacak sayısı için hazırlık yapıyoruz. Bir telefon geldi. Karşıdaki beyefendi oldukça gergin. Gerginliğinde haksız da değil. İnternet haber sitelerinde partisinden istifa ettiği haberi yer almış. Biz de aynı haberi bir başka haber sitesini kaynak göstererek Ajans32’de yayınlamışız.

Beyefendi “Ben partimden istifa etmedim. Haberinizde bir yanlışlık var. Lütfen düzeltir misiniz?” demek yerine. “Lan sen benim istifa dilekçemi gördün mü? Kaldır o haberi. Seni şöyle yaparım, böyle yaparım” deyip telefonu yüzüme kapatınca aklıma geldi; Nezaketiniz yoksa, siyasetinizi….” Deyiverdim içimden, yüzüne karşı, öyle düm dük. Ama nezaketimi bozmadan.